ÖPÜŞÜRKEN GÖZLERİNİ AÇMAK SAMİMİYETSİZLİK MİDİR?

İpucu verelim; sebep göz kontağı kurmanın o romantik anlarda tuhaf kaçması değil ya da işte gözleri açık öpüşüyorsa sana aşık değildir gibi bir cevap değil bu. Öpüşmek için sevgilimize doğru yaklaştığımızda doğal olarak gözlerimizi kapatma ihtiyacı severiz. Ya da tam ateşli bir öpüşmenin ortasında gözlerin açılması tuhaf gelir insana. Tüm bunların aslında bilimsel bir yanıtı olduğunu ve “öpüşürken gözler kapalı olmak zorundadır” klişesinin nereden geldiğini biliyoruz ya da en azından  neden kaynaklandığını biliyoruz.

Ünlü iki psikolog, deneysel piskoloji dergisinde yayınlandıkları bir  araştırmada beyin fonksiyonları ve öpüşürken gözlerin kapatılması arasındaki bağlantı ile  ilgili olarak şöyle bir şey ortaya koydular: Beynin önünde görsel bir çeldirici ya da dikkat dağıtacak bir şey varsa, diğer duyuların tam olarak çalışmaz.  İşte tamda bu yüzden öpüşmenin tadını alabilmek için iç güdüsel olarak gözlerimizi kapatıyoruz ve sadece fiziksel duyulara yöneliyoruz.

Dalton ve Murphy’nin gerçekleştirdiği  deneyde deneklerin avuç içine hafif bir titreşim uygulanırken deneklerden karışık bir grup içerisindeki harfleri algılamaları istendi. Avuç içindeki titreşim artırıldıkça deneklerin doğru harflere ulaşmaları zorlaştı. Bu deney sonucunda anlaşıldı ki insan vücudu bir uyaranla meşgulken diğer duyuları zayıflar. Öpüşmekle bağlantısı ne peki? Tıpkı  avuç içinde titreşim hissederken kendisine sunulan basit problemi çözemeyen denek örneğinde olduğu gibi; öpüşme esnasında gözlerimiz açıksa eğer öpüşmenin bizzat kendisine yoğunlaşamıyoruz ve tadını alamıyoruz. İşte bu yüzden öpüşürken gözlerimizi kapatıyoruz ve bu sayede insan fizyolojisine en iyi gelen aktivitelerden biri olan öpüşmenin gerçek hazzına varıyoruz.

Ayrıca tam öpüşürken gözlerinizi fal taşı gibi açıp partnerinizin gözlerinin içine bakmak gerçekten tuhaf olmaz mı. Bunu sakın yapmayın.

Leave A Reply

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz